ORMAN YANGINLARI SONRASINDA YAPILMASI GEREKENLER
Orman Yangınları Ormanları Nasıl Etkiliyor?
Orman Yangınlarının Bitkiler Üzerindeki Etkileri
Bitkiler hem yanıcı madde olduklarından hem de hareket edemediklerinden dolayı orman
yangınlardan çok fazla etkilenirler. Yangının türü ve şiddetine bağlı olarak bu etki ölüm ya da
yaralanma şeklinde olabilir. Büyük orman yangınlarında bitkilerin toprak üstü kısımlarının
canlılığını koruması çok zordur.
Diğer yandan, bitkilerin bazı özellikleri onların yangından etkilenme düzeyini değiştirir. Yangına
karşı hassas ağaçlar;
- Çam
- Ladin
- Göknar
- Sedir
- Diğer iğne yapraklı ağaçlar
- Odununda reçine bulunduran ağaçlar
Yangına dayanıklı ağaçlar;
- Kayın
- Gürgen
- Meşe
- Akçaağaç
- Geniş yapraklı ağaçlar
- Kalın kabuklu ağaçlar
Ayrıca odununda reçine gibi yanıcılığı yüksek madde bulunduran ağaçlar diğerlerine göre
yangından daha fazla etkilenirler. Bununla birlikte, ince yanıcı madde oranının fazla olması
nedeniyle genç ağaçlar yaşlı ağaçlardan daha fazla zarar görürler.
Genel olarak bitkilerin ve özel olarak da ağaçların yanmaya karşı geliştirmiş olduğu
önlemler de bulunmaktadır. Bunların başında gövde kabuğu gelir. Gövde kabuğu başka pek çok
zararlıyla birlikte bitkiyi ateşten de korumaya yarar. Kalın kabuklu ağaçların örtü yangınlarından
neredeyse hiç etkilenmedikleri bilinmektedir.
Ayrıca bitkiler için bir bitkinin yaşamından çok türün yaşamının devamı önemli olduğundan,
bitkiler bu amaçla da önlemler geliştirirler.
Örneğin, Türkiye'de en çok orman yangını çıkan bölgelerde ağaç türü olarak kızılçam yaygındır
ve kızılçamlar kalın kabukları sayesinde örtü yangınlarından ve düşük şiddetteki yangınlardan az
zarar görürler.
Kızılçamlar üzerlerinde sürekli bol kozalak bulundururlar ve bu kozalaklar içlerindeki tohumları
çok yüksek sıcaklıklara karşı korur. Yangını bu şekilde canlı atlatan kızılçam tohumları yangın
sonrasında yeni kızılçam ormanlarının oluşmasını sağlayabilir.
Yine orman yangının çok çıktığı bölgelerde yaygın olan maki vejetasyonuna git bitkilerin
çoğunun toprak altı kısımları, yani kökleri yangında canlı kalmayı başararak, yangın sonrasında
yeni bitkilerin yeşermesini sağlar.
Orman Yangınlarının Yaban Hayvanları Üzerindeki Etkileri
Orman yangınlarının yaban hayvanları üzerine olan etkileri doğrudan ve dolaylı olmak üzere
ikiye ayrılır. Doğrudan etkiler yanma ve dumandan zehirlenme sebebiyle yaralanma ve ölümleri
kapsamaktadır. Dolaylı etkileri ise yaşam alanlarının tahribatı, besin maddesi eksikliği, çiftleşme
ve kuluçka dönemi stresleri, zorunlu göçler ve istenmeyen türlerin istilası olarak sıralanabilir.
Orman yangınlarının hayvanlar üzerindeki etkileri iki ana faktöre göre değişmektedir. Bunlar;
- Hayvanın türü,
- Yangına ait özellikler (türü, şiddeti, süresi, yayılma hızı, çıktığı mevsim vb.)
Belli başlı hayvan gruplarının orman yangınlarından nasıl etkilendiği aşağıda kısaca
özetlenmiştir:
1. Memeli Hayvanlar
Büyük ve küçük memeli hayvanların yangın karşısındaki davranışları birbirinden farklılık
göstermektedir. Büyük memeliler (ayı, kurt, domuz, çakal, geyik vb.) küçük memelilere (sincap,
tavşan, kirpi, köstebek vb.) göre daha hızlı hareket kabiliyetine sahip olduklarından yanan
alandan yanmamış alanlara veya tamamen yanmış güvenli alanlara kolaylıkla
kaçabilmektedirler.
Küçük memeli hayvanların yangında davranış biçimleri kendilerine sığınabilecek yer (toprak altı,
korunaklı yerler vb.) arama şeklinde olmaktadır. Düşük şiddetli örtü yangınları bile küçük
memelileri kolayca etkileyebilmektedir. Ayrıca orman yangınları memeli hayvanlar için yaşam
alanlarının bozulması ya da yok olması ve besin maddesi eksikliği nedeniyle zorunlu göçlere yol
açabilmektedir.
2. Kuşlar
Kuşlar orman yangınları sırasında yanan alandan hızla kaçabilmektedir. Bazı kuşlar bu davranışı
sergilerken böceklerle beslenen bazı kuş türleri ise böceklerin yoğun olduğu dumanlı alanlara
doğru yönelebilmektedir. Yangın, kuşların yuva yapma ve yavrulama dönemine denk gelirse
kuşlar çok daha fazla zarar görürler. Göçmen kuşlar ise dinlenme ve beslenme alanı olarak
kullandıkları ormanların yanması sonucunda olumsuz etkilenmektedirler. Yangın sonrasında
yanan alanlarda uygun besin ortamı oluşması sonucu yırtıcı ve böcekçil kuşların sayısında artış
yaşanabilmektedir.
3. Diğer Yaban Hayvanları
Sürüngenlerin yangından etkilenme düzeyi sürüngenin türü, büyüklüğü, hareket kabiliyetine
göre farklılık göstermektedir. Yılanlar taşlık alanlardaki çukurlarda veya toprak içi kanallarda
saklanarak kendilerini yangından korurlar. Kaplumbağalar ise yavaş hareket etmeleri sebebiyle
çoğunlukla yangından en fazla etkilenen hayvanlardan biridir. Bu yüzden yanan orman
alanlarında çok sayıda yanmış kaplumbağaya rastlanılır.
Orman yangınları omurgasız hayvanları (böcekler, örümcekler, solucanlar, çekirgeler
vb.)ve yumurtalarını yakarak doğrudan zarara neden olabilmektedir. Bunun yanında besin ve
barınma alanlarının yok olmasıyla dolaylı zararlar da oluşmaktadır.
Sağlıklı ağaçlara zarar veremeyen ancak yangından sonra ölmüş ya da ölmekte olan ağaçlarda
zarara yol açan (sekonder zararlı) böceklerin besin kaynakları olan yanmış ağaçların sayısındaki
artış nedeniyle bu tür böceklerin sayısında da yangın sonrasında artış meydana gelebilmektedir.
Orman Yangınlarının Toprak ve Su Kaynaklarına Etkisi
Orman yangınları toprak türünü değiştirmez. Ancak yangın yüksek sıcaklık nedeniyle toprağın
pişmesine, sertleşmesine, gözeneklilik ve su tutma kapasitesinin azalmasına neden olur. Yangın
nedeniyle ormandaki ölü ve diri örtü tabakalarının ortadan kalkması sonucu çıplak kalan
toprakta buharlaşma (evoparosyon), erozyon ve yüzeysel akış artmaktadır.
Orman yangınlarından sonra toprağın pH düzeyi yükselmektedir. Bu, asidik topraklarda olumlu
etkiye neden olurken bazik topraklarda bazikliği daha da artırarak olumsuz etkiye neden
olmaktadır. Orman yangınları sonucunda, bitki örtüsünde meydana gelen tahripler ve toprakta
meydana gelen değişmelerin bir sonucu olarak toprak-bitki-su dengesinde de değişmeler
ortaya çıkar. Bu nedenle su ekonomisi bozulur, daha fazla su yüzeysel akışa geçer ve bu da
erozyonu artırdığı gibi sel ve taşkın riskini yükseltir.
Orman Yangınlarının Diğer Etkileri
Ormanlar hava koşullarını yumuşatıcı bir etkiye sahiptir. Ormanlarda yazlar ve gündüzler diğer
alanlara göre daha serin olurken, kışlar ve geceler daha sıcak olmaktadır. Orman yangınlarında
canlı bitki tabakası ile birlikte orman ölü örtüsünün kısmen veya tamamen ortadan kalkması ile
toprak yüzeyini kaplayan bir tabaka yok olmuş ve dolayısıyla ormanın yaratmış olduğu havayı
yumuşatıcı etki ortadan kalkmış olur. Ayrıca yanma sonucunda oluşan siyah renkli karbon
örtüsü nedeniyle güneş ışınlarının daha fazla absorbe edilmesi neticesinde toprak sıcaklığı artar.
Orman örtüsü rüzgâr hızını önemli derecede azaltmaktadır. Bu etki derecesi ormanın sıklığı ve
tepe taçlarının toprak yüzüne olan yakınlığı ile orantılı olarak artmaktadır. Orman çatısı altında
bağıl nem çıplak alanlara kıyasla daima daha yüksektir. Genel olarak orman örtüsü ne kadar
sıksa bufark o kadar fazla olur, Orman yangınları ile bitki örtüsünün ortadan kalkması sonucu
çıplaklaşan alanlarda bağıl nem düşmekte ve rüzgâr daha şiddetli hissedilmektedir.
Yanan Orman Alanlarına Ne Oluyor?
Yanan Orman Alanları Orman Niteliğini Kaybediyor Mu?
Hayır, yanan orman alanları hem ekolojik olarak hem de yasal olarak orman niteliğini
kaybetmez. Ekolojik olarak yanan orman alanlarının çoğu kendi kendine bırakıldığında bile
yeniden eski haline dönüşme potansiyeline sahiptir. Dünya Üzerinde henüz insanın olmadığı ya
da orman yangını çıkaracak kadar gelişmediği zamanlarda da orman yangınları çıkıyordu ve bu
alanlar çoğunlukla kendiliğinden eski haline dönüşüyordu.
Ülkemizdeki yasal düzenlemeler yanan orman alanlarının yeniden ormanlaştırılmasına ve bu
alanlarda başka türlü kullanımlara izin verilmemesine hükmetmektedir. Orman idaresi de bu
hükümler doğrultusunda yanan orman alanlarını koruma altına almakta ve yeniden
ormanlaştırma çalışmaları yapmaktadır.
Yanan Orman Alanları Yapılaşmaya Açılabiliyor Mu?
Hayır, yanan orman alanları yapılaşmaya açılamaz. Özellikle sosyal medyada sık sık yanan orman
alanlarında yapılaşma olduğuna dair paylaşımlar yapılsa da bunlar eksik ya da yanlış bilgi içeren
sezgisel paylaşımlardır. Anayasa'nın 169'uncu maddesi yanan orman alanlarının yeniden
ormanlaştırılması ve bu alanlarda başka türlü kullanımlara izin verilmemesi zorunluluğunu
açıkça ifade etmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi orman idaresi de bu zorunluluğa riayet
etmektedir.
Yanan Orman Alanları Yeniden Nitelikli Ormana Nasıl Dönüştürülebilir?
Yanan orman alanlarını yeniden nitelikli orman alanına dönüştürmek için iki ana yöntem
bulunmaktadır. Bunlardan birincisi ekim veya dikim yoluyla ağaçlandırma yapmak diğeri de
doğayı kendi haline bırakmak, ormanlaşmanın doğal yollarla gerçekleşmesine fırsat tanımaktır.
Ancak yanan bölgenin özellikleri; bitki türleri, iklim, toprak yapısı gibi koşullar izlenecek yolun ne
olacağı konusunda belirleyicidir. Bu nedenle, geniş alanları etkilemiş bir orman yangınından
sonra yanan alanların bazı kısımlarında ağaçlandırma yaparken bazı alanlarını kendi haline
bırakmak ve bazı alanları da kendi haline bırakırken kısmi insan müdahaleleri ile doğayı
desteklemek söz konusu olabilir.
Özet olarak, bütün yanmış orman alanları için doğru sayılabilecek tek bir yöntem
bulunmamaktadır. Orman yangınından sonra yapılması gereken ilk şey yanan alanları detaylı bir
şekilde inceleyerek bu alanların hangi kısımlarının kendini yenileme potansiyeline sahip
olduğunu saptamaktır. Bu saptamaya göre nerede doğanın kendi haline bırakılacağı, nerede
doğa kendi haline bırakılırken küçük müdahalelerle destekleneceği ve nerede ağaçlandırma
çalışması yapılacağı kararlaştırılabilir. Kararlaştırılan işlemin niteliğine göre yapılacak çalışmalar
rehabilitasyon ve restorasyon gibi teknik terimlerle adlandırılmaktadır.
Orman Yangınlarından Sonra Neler Yapılmalıdır?
Orman yangınlarından sonra yanan orman alanlarının yeniden ormana dönüştürülmesi
işlemlerini Orman Genel Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili devlet kuruluşları yapar. Fakat
orman yangınlarından sonra orman içinde ya da yakınında yaşayan, orman yangınlarından
doğrudan etkilenme olasılığı bulunan yurttaşlara da bazı sorumluluklar düşmektedir. Bunlar
aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Orman Yangınlarından Sonra Konutlarda Yapılması Gerekenler
- Öncelikle yangın sırasında konutunuzu terk etmişseniz geri dönmenizin
bütünüyle güvenli olduğundan emin olmalısınız. Bu konuda yetkili kurum ve
kuruluşlarından bilgi alın.
- Konutunuza dönerken yanınızda temiz su, ilkyardım malzemesi, mobil telefon,
eldiven, koruyucu şapka, fener ve çöp torbası gibi malzemeleri bulundurun.
- Konutunuz sigortalı ise sigorta firmasına haber vererek sigorta görevlilerinin
gelmesini sağlayın.
- Konuta girmeden önce konutun etrafını kontrol edip herhangi bir risk
olmadığından emin olun.
- Elektrik sisteminde oluşmuş hasarlara karşı ana enerji kaynağının kapalı
olduğundan emin olun.
- Konuta girer girmez bütün kapı ve pencereleri açarak konutun havalanmasını
sağlayın.
- Konut içindeki musluklardan akan suyu kesinlikle içmeyin. Yanınızda getirdiğiniz
temiz suyu için.
- Bütün muslukları tek tek açarak su tesisatını kontrol edin. Hasar varsa
onarılmasını sağlayın. Hasar yoksa bir süre musluklardan su akıtarak akan suyun
temizlenmesini sağlayın.
- Konuttaki kullanılamayacak hale gelmiş bütün eşyaları konuttan çıkarın.
Gerekirse mühendis ve teknisyenlerden yardım alarak konutunuzun yeniden
kullanılabilir hale gelmesi için kapsamlı bir onarım planı yapın.
- Onarım planının yangında eksikliği hissedilen güvenlik önlemlerini de
kapsadığından emin olun.
Orman Yangınlarından Sonra İşletme ya da Üretim Tesislerinde Yapılması
Gerekenler
Konutlarda yapılması gerekenlerin tamamını işletmeler ya da üretim tesisleri için de
yapmalısınız. Bunlara ek olarak;
- İşletme yada üretim tesisinin orman yangınından etkilenme veya bir orman
yangınına neden olma olasılıklarını kapsamlı şekilde analiz edin. Bu analiz için
çıkan yangından elde edilen deneyimi veri olarak kullanın.
- Mevcut yangın önlemlerinizin yeterliliğini değerlendirin. Çıkan sonuçlara göre
önlemlerde iyileştirmeye gidin.
- Orman yangınlarından etkilenme ya da bir orman yangınına neden olma olasılığı
bütün önlemlere rağmen yüksek çıkıyorsa işletmeniz ya da üretim tesisiniz için
yer değişikliğini bir alternatif olarak değerlendirmeye alın.
- İşletme ya da üretim tesisi için yer değişikliği olanaksızsa (tarımsal üretim
tesisleri, su üretimi tesisleri vb. kaynağa bağlı üretim yapan tesisler) olası
yangınlardan en az şekilde etkilenmek ve bir orman yangınına neden olmamak
için önlemlerinizi en yüksek seviyeye çıkarın.
- Tüm bu işlemleri yapmak için mutlaka bağımsız bir birim oluşturun. Bu birimin
çalışmaları için yeterli kaynağı tahsis edin ve tepe yönetimi olarak bu birimden
sürekli bilgi alın.
Orman Yangınlarından Sonra Turizm Tesislerinde Yapılması Gerekenler
Orman Yangınlarından Sonra Yerleşim Alanlarında Yapılması Gerekenler
- Çıkan ve söndürülen yangının yerleşim alanı üzerindeki etkilerini detaylıca analiz
edin. Oluşan etkinin büyümesine ya da azalmasına neden olan etkenleri saptayın.
- Yerleşim alanının sonraki yangınlardan en az zararı görmesi için kapsamlı bir
planlama çalışması yapın. Bu çalışmada bir önceki maddede saptanan etkenleri
göz önünde bulundurun.
- Yerleşim alanı ile ormanın doğrudan temas halinde olduğu ya da yangının
kolayca sıçramasını sağlayacak mesafede bulunduğu alanlarda önlemlerinizi
artırın. Bu tür alanlarda bulunan konut, işyeri vb. yapıların mümkünse
taşınmasını sağlayarak orman ile yerleşim alanı arasında yanıcı maddeden
arındırılmış bir tampon zon oluşturun.
- Yangın sırasında görev yapacak gönüllü timler oluşturun. Bu timleri hareket
kabiliyeti yüksek olan kişilerden oluşturmaya özen gösterin ve her bir timin görev
tanımını net bir şekilde yapın. Gönüllü timler ile itfaiye ve orman teşkilatının
yangın söndürme ekipleri arasında koordinasyonun sağlanabilmesi için bu
çalışmaları söz konusu kurumlarla işbirliği içerisinde yapın.